YATIRIMIN VADESİ NE?

YATIRIMIN VADESİ NE?

Yatırım; bir gelir elde etmeyi amaçlayarak parayı taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, bağlama anlamında kullanılıyor. Burada taşınır mallar, para ve sermaye piyasalarına yapılan bir yatırımı ifade ederken; taşınmaz mallar, bir yerden bir yere nakledilemeyen her türlü gayrımenkul, arsa- arazi yatırımlarını anlatıyor. Bunların içerisinde fabrika binaları, iş ve alışveriş merkezleri, oteller, konutlar, siteler araziler var.

Bizim işimiz taşınır mallar, yani para ve sermaye piyasalarına yatırım. Hisse senetleri, tahviller ve bunların türevleri. Bu yatırım enstrümanları, yatırım araçları para ve sermaye piyasalarında alınır-satılır. Para ve sermaye piyasaları oldukça dalgalı (volatil)  piyasalardır. Çünkü bu dalgalanmalar spekülatörler için aynı zamanda karı maksimize etme olanağı sağlıyor. Ancak piyasaları ve yatırım enstrümanlarını bilmeyenler için bu dalgalanmalar ölümcül olabilir. Örneğin; bu piyasalarda kredi ile işlem yapanlar kendi sermayelerinin kaybının yanında bir de kredi borcuyla baş başa kalabilirler. Piyasalar yukarı yönde iken herkes kazanır. Kredili işlemler karın daha da artmasını sağlarken, piyasalar tersine döndüğünde zararın büyümesine katkıda bulunur.

PİYASALARA YATIRIM

Para piyasalarında genellikle yatırımın vadesi ve getirisi bellidir. Yani belirli bir vadenin sonunda elde edilecek getiri yatırıma başlarken bilinir. Bu yatırımlar mevduat, katılım hesabı, repo, tahvil, bono, varlığa dayalı menkul kıymet, ipotek teminatlı menkul kıymet vb. Bu yatırımlar genel olarak sabit getirili menkul kıymet olarak da ifade ediliyor.

Ama bir de getirisi ve vadesi tamamen yatırımcının tercihine bağlı olan sermaye piyasalarına yatırımlar vardır ki, bu yatırımlar sonsuz vadeli olarak anılır. Neden sonsuz vadeli olduğunu şöyle ifade edebiliriz: Bir şirkete ortak olan yatırımcı vefat etse bile hisseleri, şirket var olduğu sürece çocuklarına, torunlarına, torunlarının torunlarına vb. devam edebilir. Ancak iletişimin artması ve sermaye hareketlerinin serbestleşmesi bütün yatırımcıların spekülasyonlardan faydalanma isteğini körükleyerek, yatırımların vadesinin giderek kısalmasına neden oluyor. Sermaye piyasalarına yatırımı sağlayan araçlar başta hisse senetleri, yatırım fonları, bireysel emeklilik fonları, döviz arbitrajları, ve kripto para yatırımlarıdır. Ayrıca gayrımenkul yatırım fonları ve gayrımenkul yatırım ortaklıkları aracılığıyla gayrımenkul yatırımları da para ve sermaye piyasalarına aktarılabiliyor ve taşınır bir yatırıma dönüşebiliyor.

VADE BELLİ-GETİRİ BELİRSİZ

Sermaye piyasalarında bir de vadesi belli ama getirisi belirsiz olan yani getirisi yatırımcının tercihinde olan yatırım enstrümanları bulunuyor. Bunlar hisse senedine çevrilebilir tahviller ile vadeli işlemler, opsiyon ve varantlar gibi türev işlemlerdir. Bu yatırım araçlarında vade yatırımın başlangıcında belli olmakla birlikte, getirinin seviyesi yatırımcının tercihine bağlıdır.  

YATIRIMCILIK BİLİNCİ

Sermaye piyasalarına yapılan yatırımlarda vade ve getiri yatırımcının tercihi sonucu oluşuyor. Bu nedenle sermaye piyasalarına yapılan yatırımlarda risk oldukça yüksektir. Peki, yatırımcı bunun ne kadar farkında? Gerçekten vade, getiri ve risk arasındaki ilişkiyi anlayabilecek, ölçebilecek ve riskini sınırlayabilecek bir bilinç söz konusu mu? Yoksa piyasadaki dalgalanmalara, söylentilere, yönlendirmelere açık bir yatırımcı kitlesinden mi söz ediyoruz? Veriler yatırımcıların çok büyük bir kısmının söylentilere, yönlendirmelere açık olduğunu gösteriyor.

YATIRIMIN VADESİ

Ülkemizde en büyük yatırım tercihi vadeli mevduat. Bankalar birliği verilerine göre vadeli mevduatın ortalama vadesi 2-3 ay. Hadi, burada faiz oranlarının değişkenliği mevduatın vadesinin kısalmasına etki ediyor, diyelim.  Ama hisse senetlerinde yerli yatırımcıların ortalama vadesi 18 güne kadar düştü. O kadar dalgalı bir piyasada işlem yapıp da, ortalama 18 günlük yatırımlardan nasıl kar edilecek? Hisse senedi yatırımının vadesinin kısalığının yanına bir de vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarını eklersek daha da kısa bir vade yapısıyla karşılaşıyoruz. Hekes, bir ateş tutar gibi hisse senedini alıp, karını yapıp hemen satmak istiyor. Ancak hisse senedi yatırımı konusundaki bilgi eksikliği ve kredi kullanımı gibi extra riskler alma konusundaki iştahı, maalesef karlı işlemlerin az, zararlı işlemlerin çok olmasına neden oluyor. Diğer yandan 2013 yılından bu yana enflasyona ve dövizdeki artışa yenilen BİST 100 endeksi uzun vadeli yatırım yapanların çok büyük bir kısmının reel olarak zararda olduğunu gösteriyor.   

UZUN VADELİ İLK YATIRIM

Ülkemizde ilk defa bireysel emeklilik sistemi sayesinde 20-30 yıl vadelerde bir yatırımdan söz edilmeye başlandı. 2003 yılında uygulamaya giren sistem 18 yılını tamamlamaya doğru gidiyor. Uzun vadeli yatırım yolunda bu bir başlangıç. 18 yaş altının sisteme dahil olması daha uzun vadeleri de göreceğimizin ipuçlarını veriyor.

VADE GETİRİ İLİŞKİSİ

Bir yatırımın karlı olup olmadığını anlamanın ilk yolu ülkedeki enflasyon seviyesinin üstünde bir getiri sağlanmasıdır. Benzer vadede enflasyon üstünde bir getiri yok ise, yatırım reel getiri sağlamamış, satın alma gücünü kaybetmiş, demektir. Enflasyon seviyesine eşit bir getiri ise zarar ettirmemiş ancak gelir de sağlayamamıştır. Enflasyon seviyesinin üstünde bir getiri, reel gelir sağlamış demektir ki, bu da çoğu zaman yüzde 1-2’ler seviyesinde kalmakta ve alınan riske değmemektedir.  

BES’İN GETİRİ KISTASI ENFLASYON

BES’İN GETİRİ KISTASI ENFLASYON

BES FONLARI BEFAS’TA

BES FONLARI BEFAS’TA